Translate

25 Haziran 2014 Çarşamba

İLAÇ-MADDE ETKİLERİ

İlaç veya madde intoksikasyon, çekilme veya kötüye kullanımında görsel halüsinasyonlar görülebilir. Kompleks veya basit halüsinasyon şeklinde olabilirler. Retinayı etkilemesine bağlı olarak monokuler ve binokuler olabilir. Süresi kısa veya devamlı olabilir.
Alkol, benzodiazepin ve barbitürat çekilmesi deliryum benzeri bir tablo ve genellikle canlı imajlarla kompleks halusinasyonlar yapar. Bunlar sıklıkla devamlıdır. Ajitasyon, titreme ve otonomik hiper aktivite ile beraberdir. Halusinasyonların diğer modaliteleri de olabilir, sıklıkla içgörü yoktur ve halusinasyonlar doğrultusunda hareket eder.
Kokain çekilme sendromuna bağlı da böcek halüsinasyonları görülür.

Pek çok ilacın akut intoksikasyonu görsel halusinasyonlar yapar genellikle halüsinasyonlar kompleks binokuler ve bütün görme alanını tutar. Konfuzyon, deliryum, işitsel, taktil halusinasyonlar eslik edebilir. Bu semptomların ilaçların nörotransmitterlere etkisi ile çıktığı düşünülür. Farklı olarak digoksin ve sildenafil retinal fonksiyonu etkileyerek basit halusinasyonlar oluşturabilir. Digoksin toksik dozlarda olduğu kadar terapotik dozlarda da siyah lekeler, ışık noktaları, sarı yeşil görme yapar. Digoksin kullanırken bunlar izlendiğinde düzey kontrol edilmeli kalıcı hasarı önlemek için doz azaltılmalı veya kesilmeli. Sildenafil kullanımında doza bağlı görsel halusinasyonlar olabilir. Ancak uzun dönem kullanmanın kalıcı retinal hasara sebep olması konusunda yeterli bilgi yoktur. Işıkların etrafında renkli halolar klorakin ve oral kontraseptiflerle de ortaya çıkabilir.

22 Haziran 2014 Pazar

Hoigne Sendromu



Hoigne tarafından 1959’da tanımlanmıştır. Akut nonallerjik prokain penisilin G reaksiyonudur. Kas içi prokain penisilin infeksiyonuna bağlı akut psikotik ve nörolojik belirtilerle problemlerle karakterizedir. Konfüzyon, görsel ve işitsel halüsinasyonlar, vertigo, panik hissi, psikomotor ajitasyon, depersonalizasyon, derealizasyon, vücut algısında değişiklik, nöbetler, psikotik reaksiyonlar görülebilir. Lidokain, azlosilin, gentamisin, klaritromisin ve sefuroksim ile de vakalar vardır. Akciğerlerde ve beyinde küçük damarlarda mikroembolizasyon olduğu ileri sürülmüştür. Bugün yalancı anafilaktik reaksiyon olarak kabul edilmektedir.

9 Haziran 2014 Pazartesi

Halüsinotuvar Balık Zehirlenmesi (Ichthyoallyeinotoxism)

Ichthyosarcotoxism balık yenilmesi ile ortaya çıkan gıda zehirlenmesidir. En sık ve yaygın araştırılmış tipi periferik sinir sistemini etkileyen ciguatera zehirlenmesidir. Balık etinin deniztipi fitoplanktonlarından olan Gambienerdiscus toxicus tarafından üretilen toksinlerden oluşur. Daha az rastlanan çeşidi ise santral sinir sistemini etkileyen Ichthyoallyeinotoxismdir. Hint ve Pasifik okyanusu ve Akdenizde tropikal ve ılıman denizlerde yaşayan bazı balıklarla olur. Sekiz familyaya ait toksik balık türü bilinmektedir. 
Türkiye’de bunlardan Akdeniz ve Güney Afrika açıklarında yaşayan ve sırtındaki altın rengi cizgileri ile tanınan Sparidea ailesinde çipura benzeri Sarpa salpa türü sarpa balığı ve Sigaridae ailesinden Siganus luridus ve Siganus rivilatus çarpan balığı veya esmer sokar, beyaz sokar balığı olarak bilinmektedir. Sarpa salpa balıkları otçul balıklardır, Posidonia oceanica adlı deniz bitkilerini tercih ederler. P.oceanica yapraklarında olan dinoflagallate nörotoksini içerir. Bu balığın kontrol balık ile karşılaştırıldığı bir çalışmada iç organlarında, karaciğerinde ve beyninde lipid peroksidasyonu oranı yüksek bulunmuştur. Toksisite balığın türüne, yaşadığı yere, mevsime ve hazırlama biçimine göre değişebilir. Yakalanınca derhal iç organlarının çıkarılması, pişirirken başının ayrılması önerilir. Toksinler muhtemelen ısıya dirençlidir, kızarmış, kaynatılmış, buharda pişmiş veya çiğ tüketilmiş balıklarla olan vakalar bildirilmiştir. Genellikle güvenli olduğu düşünülen balığın tesadüfen toksik etki yapması ile çıkan vakalar sıktır. Ancak halüsinojen özelliği nedeniyle özellikle kullanıldığı durumlar da bilinmektedir. 
Sarpa balığı Roma imparatorluğu döneminde eğlence amaçlı olarak ve Polinezya populasyonunda törensel olarak kullanılmıştır. Halüsinojenik bu tiplerin özelliklerini yansıtan geleneksel isimleri vardır. Sarpa salpa, (dreamfish= the fish that makes dream) rüya gördüren balık, Siganus spinus (the fish that inabriates) sarhoş eden balık, Mulkoidichthys samoensis (the chief of ghosts) hayaletlerin şefi olarak adlandırılmıştır. SSS belirtileri olarak görsel halüsinasyon ve kabuslarla karakterizedir. LSD tipi halüsinasyonlar yapmaktadır. Klinik semptomların ortaya çıkışı yenilmesinden sonraki dakikalardan iki saate kadar olabilir. İlk semptomlar sarhoşluğa benzer, denge ve koordinasyon kaybı ve genel kırıklık olur. Boğaz ağrısı,  mide ekşimesi ilk dönemde bildirilmiştir. Birkaç saat içinde zehirlenmelerin spesifik belirtileri deliryum, genellikle hayvanlarla ilgili görsel ve/veya işitsel halüsinasyonlar, depresyon, taşikardi ve hiperventilasyonun tetiklediği ölecekmiş hissi ve davranış bozukluğu şeklindedir. Hasta uyuyabilirse korkutucu kabuslar olur. Bulantı, karın ağrısı ve diare şeklinde gastrointestinal semptomlar birkaç vakada bildirilmiştir, genellikle hafiftir. 
De Haro ve Pommier tarafında bildirilen iki vakadan birincisinde belirtiler balık yedikten iki saat sonra çıkmış gastrointestinal şikayetler, kaslarda güçsüzlük, bulanık görme dev örümcekler, böcekler görme, hayvan çığlıklar duyma şeklinde halüsinasyonlar, taşikardi tanımlanmıştır. 36 saatte semptomlar düzeldiğinde hasta halüsinasyonları ve o dönemi hatırlamamaktadır. İkinci vakada ise insan ve hayvan çığlıkları şeklinde işitsel halüsinasyonlar ve iki gün süreyle korkutucu kabuslar tanımlanmıştır. Antidot veya spesifik tedavi yoktur. Semptomatik tedavi uygulanır. Genelikle 24-36 saatte hafifler birkaç gün halsizlik devam edebilir.
  • De Haro L, Pommier P:Hallucinotory fish poisoning( Ichthyoallyeinotoxism): two case reports from the Western Mediterranean and liretature review. Clinical Toxicology,44:185-188,2006