Translate

5 Haziran 2015 Cuma

EDEBİYAT, SİNEMA VE RESİMDE GÖRSEL HALÜSİNASYONLAR..I J.K. Rowling “Harry Potter Sırlar Odası”-Adamotu yetiştirme dersi


J.Rowling’in yazdığı fantastik seri romanda ve romandan uyarlanmış bu filmde halüsinojen bir bitki olan Mandragora-adamotu ile ilgili iyi bilinen bir bölüm var. Kitabın altıncı bölümünde Harry Potter ve diğer öğrencilere üç numaralı serada Profesör Sprout Adamotlarını yeniden saksılara ekmeyi öğretir. Öğrencilere kulaklık takmalarını yoksa otların çığlığının öldürücü olabileceğini anlatır. Bitkiyi saksıdan söktüğü zaman küçük, çamurlu, çirkin çığlıklar atan bir bebek çıkar. Profesör öğrencilerine kulaklıklar olmazsa bu bitkinin henüz küçük olduğu için öldürmeyeceğini ama birkaç saat baygın kalmalarına neden olabileceğini anlatır.
Bu öykü aslında orta çağdan beri tarihte çok iyi bilinen, cadılık ve büyücülükle ilintilendirilmiş pek çok romana konu olmuş efsaneden alınmıştır. Mandragora-Adamotu köklerinin insan vücuduna benzer yapısı ile çağlar boyu insanların ilgisini çekmiş, sayısız hikayeye konu olmuştur. İngiltere’de Sekizinci Henri zamanında insana benzeyen kökleri yüzünden başarı getirdiğine inanılırmış. Uyuşturucu, cinsel gücü arttırıcı gibi amaçlarla alınıp satılmıştır. Eski Mısır’da kökün alkolde bekletilerek Ab-ı Hayat denilen içecek yapımında kullanıldığı düşünülmektedir. Odysseus destanında Circe’nin argonotlara adam otu ile büyü yaptığından bahsedilir. Orta çağda Avrupa’da büyücülükte kullanılmış, kimi zaman kutsal bir anlam yüklenerek evde bulundurmaya çalışılmış, kimi zamanda bulunduran kişiler cadılıkla suçlanarak ölüme varan cezalara çarptırılmıştır. İncil’de de adı geçmektedir. Köklere yüklenen bu çok özel, mistik anlam nedeniyle kök sökmek üzerine pek çok efsane üretilmiştir. Özel kutsal günde sökülmesi, aksi halde sökülen kökün kişiyi delirteceği, öldürebileceği dikkat edilmesi gerektiği iddia edilmiştir. Aç bir köpek köke bağlanacak, bir et parçası köpeğe gösterilip uzağa atılacak, eti kapmak için hamle yapan köpek yardımıyla kök sökülürse, söken kişi bitkinin çığlıklarından korunabilir, hatta kişiler kulaklarını mumla kapatmalıdır denmiş. Bu efsaneler muhtemelen maddi olarak değeri olan köklerinden insanları uzak tutmak için uydurulmuştur. Ayrıca halüsinojen, toksik etkisi nedeniyle çocukları da uzak tutmak, korkutmak için uydurulmuş olduğunu öne süren kaynaklar vardır.  

Mandragora officinarum-(Mandrake-Adamotu)

Mandragora officinarum-(Mandrake-Adamotu)
M officinarum, m autumnalis olarak iki türü yaygındır. Adamotu, ademotu, insanotu, köpekotu, güz adamotu, kan kurutan, adamkökü, muhabbetotu, Adsüsselam otu gibi isimleri vardır. Bazen bir bazen üç parçalı kökleri vardır. Kökleri insan vücuduna benzetildiği için bu ad verilmiştir. Danseden insanlara benzetilmiş, erkek veya kadın vücuduna benzetilen kök biçimlerine rastlanmıştır. İlgili efsanelerden Edebiyat ve sanatta halüsinasyonlar bölümünde bahsedilmiştir. Orta çağda büyücülükte kullanılmıştır. Ülkemizde Akdeniz, Ege, Güney Anadolu’da yetişir. 20-40 cm boyunda çok yıllık, koyu yeşil, rozet yapraklı, eflatun beyaz çiçekli bir bitkidir. Küçük malta eriği şeklinde sonra turuncu olan olgunlaşınca kısa süreli güzel kokan sonra kötü kokulu meyveleri, içinde küçük çekirdekleri vardır.  Meyvelerine Mandragonitis, mandragor- şeytan elması veya aşk elması deniyor. Kökleri 50-100 cm e ulaşabilir, beyaz renklidir. Köklerde ve diğer kısımlarda alkaloidlerden atropin, hyosyamin, skapolamin, kuskohyrin, apoatropin, kumarin türevlerinden skapolamin ve skopoletin mevcuttur. Meyvede ise oktanolasetat, dekanolasetat, benzilasetat, beta fenetiilisobutirat, 3 fenilpropilasetet, fenilasetat, 3-metiltiopropranol, 4 metiltiobutirat ve etil 3 metiltiopropionat vardır. Kötü kokudan sorumlu olan bu son maddedir.  
Afrodizyak ve anestezik etkileri vardır.